Hepsi yaralar sonuncusu öldürür.
"Sıradan bir çizgi filmin bir çocuğun balkondan
atlamasına neden olan etkinin onda birini yetişkinlere verebilmek için romanlar
yazıyorum" cümlesi ile açılan İnternet sitesine sahip olan, bu toprakların
yetiştirdiği en kaliteli yazarlardan biri.
Yeraltı edebiyatının ülkemizdeki en iyi temsilcisi
denilebilecek yazar... Ayrıca kitaplarında ki kurgularından dolayı dahi
olduğunu ve beyninin normal insan gibi çalışmadığını düşündüğüm çok beğendiğim
yazar... İleri derecede kötümserlikten muzdarip yazar... Okuduğunuzda bulaşan
tipte bir kötümserlik söz konusu...
Hatta Kinyas ve Kayra’yı okurken bazı
yerlerde içime karanlıkların dolduğunu kalbimin sıkıştığını hissetmişimdir. İçindeki
zehri akıtmayı başardığında insanda kendini kesme, parçalama, sokaklarda avaz
avaz bağırıp, sinir krizi geçirmeyi günün sıradan bir icraatı haline getirme
isteği uyandıran kitaplar yazan yazar.
Şu paragrafı yazmış insan,
"Dünya üzerindeki yaşıtlarının yarısı gibi “Tanrı var
mı yok mu?" sorusunu hiçbir zaman sormamış olan piçler tanrının var olduğunu
bilir ancak ona inanmaz. Tanrı tanımazların
aksine tanrıyı bilir ama tanımazlar. Tanrının yarattıklarını hatalı bulurlar. Tanrının
çalışma tarzını beğenmezler. Dolayısıyla onunla hiçbir ilişkilerinin olmasını
istemezler. Tanrının varlığını bilen ancak ona isyan etmiş şeytanla da hiçbir
benzerlik ve ilgileri yoktur. Çünkü piçler güvenmedikleri tanrıya karşı
savaşmazlar. Piçler ve tanrı birçok konuda farklı düşünür. Ancak piçler bu
görüş ayrılığını kine dönüştürecek kadar konuyu önemsemezler. Oysa tanrının bu
olgunlukta olduğunu düşünmezler ve kendilerinden nefret ettiğini bilirler. Ancak
tanrının adlarına biçtiği hiçbir cezanın vereceği acının kendilerine
ısmarladıklarından daha kayu olamayacağını da bilirler. Ayrıca, sadece İslam
dininde bile doksan dokuz adı olan bir varlığın çok kalabalık olduğunu düşünür
ve layık oldukları mutlak yalnızlığın tanrının evrenini reddetmekten geçtiğine
inanırlar."
Tam tanımında,içerikli bi yazı tebrikler 👏
YanıtlaSil