Nilgün Marmara 1958 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy
Maarif Kolejini bitirip, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili
ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Sylvia Plath şiirini konu eden bir tez
çalışması yaptı. 1980 darbesi olduğunda Boğaziçi’nde öğrenciydi. Bohem bir
hayat yaşıyordu. Özgürdü, içine kapanıktı, parlak bir mühendisle evliydi, büyük
şairlerle dosttu, güzel şarkı söylerdi… Onu en güzel farklı şiirlerinin
dizeleri anlatır. “Ağrımasa bilir miydim yüreğimin yerini?…” “Öyle güzelsin ki
kuş koysunlar yoluna…” “Sen ne getirdin bana çocukluğundan?…” “Üşümüşüm…
Düşlerimin üzeri açıktı”
Şiirlerinde bireyin düşle gerçek arasında sıkışıp kalan kırgınlıklarını işliyordu. Süregelen şiir geleneğinin dışında kendine has üslubuyla yaşamı, ölümü irdeliyordu. Çok sevdiği şairin yazgısını düşünüyordu sürekli ve vazgeçti Nilgün Marmara… 13 Ekim 1987’de henüz 29 yaşındayken Kızıl toprakta, bir çığlık bile atmadan kendini beşinci kattan bıraktı.
Gökkuşağından
Darağacı
Şimdi'nin bedeni yok,
Yontuyor geçmiş bilgisiyle
gelecek belki olur diye taşı,
taşını kokluyor
yontu dağılıyor...
Şimdi'si yitik
bundan boyuyor
boyuyor evine aldığı
ağacın üzerine tüneyip
duvarını, tavanını, geçmişi
ve geleceği ve her yanını;
dal kırılıyor...
Şimdi'si yitik
diziyor diziyor notalarını,
göğe ışık üzerine boncuklarını,
ucuza getiriyor varlığını
sonsuzun sessizliğiyle
sonlunun gürültüsü arasında,
O bitirince kıyısında gezindiği
yol çöküyor...
Şimdi'si yitik
bundan yazıyor
yazıyor enine boyuna
içini ve dışını ve yeri
ve göğü ve suyu,
bindiği kadırga
o inince batıyor
Şimdi'nin bedeni yok,
Yontuyor geçmiş bilgisiyle
gelecek belki olur diye taşı,
taşını kokluyor
yontu dağılıyor...
Şimdi'si yitik
bundan boyuyor
boyuyor evine aldığı
ağacın üzerine tüneyip
duvarını, tavanını, geçmişi
ve geleceği ve her yanını;
dal kırılıyor...
Şimdi'si yitik
diziyor diziyor notalarını,
göğe ışık üzerine boncuklarını,
ucuza getiriyor varlığını
sonsuzun sessizliğiyle
sonlunun gürültüsü arasında,
O bitirince kıyısında gezindiği
yol çöküyor...
Şimdi'si yitik
bundan yazıyor
yazıyor enine boyuna
içini ve dışını ve yeri
ve göğü ve suyu,
bindiği kadırga
o inince batıyor
Sonuç olarak düşerken şiirini ve etkisini yanında götürmedi Nilgün Marmara. Bugün şimdi yazılmış gibi sıcak şiiri önümde ve gölgesi olacaktır benliğimde…birçok kişinin benliğinde. Tezinde yer alan “Sanatsal Yaratımla İntihar Arasındaki Bağıntı: Sylvia Plath, Şiirlerini ve Ölümünü Nasıl Yaratıyor?” bölümüne cevap arıyordu Nilgün Marmara. Sıkışmak ağırına gidiyordu onun, özgür olmalıydı ve özgürlük için atladı. Pencere tutsağı olmamak için…
Nilgün Marmara'nın intihar mektubu. "Sevgilim, sana
böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen güçlüsün çabuk unutursun" diye
başlayan mektup, "Seni hep sevdim Kağan." diye bitiyor. Mektubu
bitirdikten sonra 29 yaşındaki bedenini beşinci kattan aşağı
bırakıyor ve ölüyor. Vasiyeti ise "Benden sonra kuşlara iyi bakın."
Çok güzel ve etkileyici bi yazı olmuş böyle yazıların devamını bekliyorum.
YanıtlaSilDerin bi nefesle tek solukta okudum diyebilirim.Merakla bekletiyorsun
YanıtlaSilTebrikler başarılarının devamını bekliyorum
YanıtlaSil