Yüzü olmayan bir palyaço, elleriyle olmayan
yüzünü örtüyor ve ağlıyor. İçerden ağlıyor ve ölüyor. Zaman yüzünü
eskitemez çünkü yüzü yok!
Yok yüzlü palyaçonun giysisi olması gerektiği gibi oysa, kabarık yakalar ve renk renk kareli tulumu.
Yok yüzlü palyaçonun giysisi olması gerektiği gibi oysa, kabarık yakalar ve renk renk kareli tulumu.
Yüzüyorlar, saydam ve ılık suyun içinde,
şiddetle. Yukarıdan görülüyor bedenleri yarım, belden aşağıları yok. Hızla
kayıyorlar sıvının içinden, aşağıya vardıklarında kollarıyla tırmanıyorlar
kesik bedenlerini yukarı çekerek adamlar...
Benle benim aramdaki farkı görebiliyor musun?
Benle benim aramdaki farkı görebiliyor musun?
Ölüm, yaşayabilmek için sonsuzca
kaçındığımız, ama sözcükleri yaşatabilmek için kucak açtığımız...
Deniz tepiniyor.
Akıl hastanesinde gidişat üzerine
sorgulamada, hastalardan biri: ’’ Hepiniz bir gün buraya geleceksiniz, gelecek,
geleceksiniz, gelecekler ’’ demiş.
Kafka insan vücudundaki karanlığı
görmüştü yalnızca, ışığı, aydınlığı gözden kaçırmıştı.
Çöl rengi elbise giydim.
Beden kaç atom barındırıyorsa o
kadar da anlam ve sembol taşır. Hücrelere çok önceden /her zaman/ zaten işlemiş,
işlenmiş sözcük ve arzu.
Kırmızı Kahverengi Defter
Yorumlar
Yorum Gönder