Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sahip Olunamayan Bir Kadın: Tomris Uyar

                 Senfoni “Önce sesin gelir aklıma  Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm  Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli  Sonra cumartesi günleri gelir  Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum  Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.” Bir dönemin paylaşılamayan kadını o! Edip Cansever, Ülkü Tamer, Cemal Süreya ve Turgut Uyar’a Türk edebiyatının en güzel dizelerini yazdırmış meşhur ilham perisi! Tomris Uyar denildiğinde akla ilk gelenler, onun için yazılmış aşk dizeleri olsa da başarılı yazar hakkında bilinmesi gereken daha pek çok şey var! Zira kendisi de onun eşi, bunun sevgilisi olarak tanımlanmaktan hiçbir zaman haz etmemiş. O her zaman kalemiyle var olmak, şayet bir şeyden dolayı eleştirilecekse sadece yazdıkları üzerine yorum yapılmasını istemiş. Birilerinin gölgesinde kalmaktan, birilerinin şiirler yazdığı kadın olarak anılmaktan hi...

Sylvia Plath : "Ölmek bir sanattır"

“Ve ben işte gülümseyen bir kadın. Daha sadece otuzunda. Ve kedi gibi dokuz canlıyım.” SYLVIA PLATH ( 1932 / 1963 ) 1932 yılında Massachusetts’te doğdu. Plath ilk şiirini 8 yaşında yayımladı. Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu.1950 yılında bursla girdiği Smith College’deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı ve burada elektroşok tedavisi ile psikoterapi gördü. Üniversite döneminde yüzlerce şiiri olan Plath, çok zeki, üstün yetenekli ve duyarlı olarak tanımlanır. Ancak, dışardan bakıldığında kusursuz görünen yaşamı, sinir krizleriyle kesintiye uğrar.  Bütün şiirlerinde izleri görülen hastalığı, çocukken babasının ölümüyle yaşadığı travmaya bağlanır. Hayatı boyunca ‘özgür ruhlu bir şair’ olmak ve toplum tarafından inşa edilen kadınlık ve erkeklik rolleriyle mücadele etmek isteyen Plath, anne ve eş olmaya zorlanarak kendine ket vurur. Plath, ...

Nilgün Marmara “Hayatın neresinden dönülse kârdır”

Nilgün Marmara 1958 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Maarif Kolejini bitirip, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Sylvia Plath şiirini konu eden bir tez çalışması yaptı. 1980 darbesi olduğunda Boğaziçi’nde öğrenciydi. Bohem bir hayat yaşıyordu. Özgürdü, içine kapanıktı, parlak bir mühendisle evliydi, büyük şairlerle dosttu, güzel şarkı söylerdi… Onu en güzel farklı şiirlerinin dizeleri anlatır. “Ağrımasa bilir miydim yüreğimin yerini?…” “Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna…” “Sen ne getirdin bana çocukluğundan?…” “Üşümüşüm… Düşlerimin üzeri açıktı” Şiirlerinde bireyin düşle gerçek arasında sıkışıp kalan kırgınlıklarını işliyordu. Süregelen şiir geleneğinin dışında kendine has üslubuyla yaşamı, ölümü irdeliyordu. Çok sevdiği şairin yazgısını düşünüyordu sürekli ve vazgeçti Nilgün Marmara… 13 Ekim 1987’de henüz 29 yaşındayken Kızıl toprakta, bir çığlık bile atmadan kendini beşinci kattan bıraktı.   ...